🎏 Peter Paul Rubens Eserleri Ve Açıklamaları
PeterPaul Rubens. Peter Paul Rubens (28 Haziran 1577, Siegen - 30 Mayıs 1640, Anvers ), Hollanda Altın Çağı sırasında yaşamış, Güney Hollanda 'daki Brabant Dükalığı 'ndan (modern zamanda Belçika) bir Flaman sanatçı ve diplomattı. Flaman Barok geleneğinin en etkili sanatçısı olarak kabul edilir.
Sinecesitas más ideas para disfraces caseros muy fáciles clica aquí. Material necesario Cartón para la maceta y para la flor (es pa. Bebek Kostümleri. Cadılar Bayramı Eşyaları. Ayçiçekleri. Fancy dress ideas for Kids - Kid as a sunflower. N. Neha Agarwal Haria. ressam ve eserleri canlandirma.
Peter Paul Rubens yaşamı ve eserleri ile ilgili bilgilerin yer aldığı sayfamız. Peter Paul Rubens Flaman ressamdır. 28 Haziran 1577 Siegen/Westfalen doğumludur. 30 Mayıs 1640 Anvers’de hayata gözlerini yummuştur. 1592’de resim çalışmalarına Anvers’de başladı.
Flandre’da barok en iyi biçimde Peter Paul Rubens’in (1577-1640) resimlerinde izlenebilir. Rubens büyük altar panoları ve mitolojik resimler yapmış, sarayla ilgili ve alegorik konulu diziler gerçekleştirmişti.
10. Peter Paul Rubens. Aynı zamanda diplomat olan Peter Paul Rubens, Flaman Barok geleneğinin en etkili ressamlarından biri olarak sayılmaktadır. Klasik ve Hristiyan tarihine büyük oranda atıf yapan eserleri komposizyon açısından çok güçlüdür. Mitolojik ve alegorik konularda eserler veren sanatçı; portreler, otoportreler
FerdinandVictor Eugène Delacroix (Öjen Dölakrua) (26 Nisan1798 - 13 Ağustos 1863) Fransa'nın en önemli Romantik ressamlarından birisidir. Ressamın ifadesi güçlü fırça darbeleri ve renklerin optik etkileri üzerine çalışmaları Empresyonistleri, egzotik olana tutkusu da Sembolistleri etkilemiştir. Fransız şair Baudelaire, onu
Barok dönemi ressam ve heykeltıraşların en bilinen eserleri şunlardır: Peter Paul Rubens - Çarmıhtan İndiriliş, Lanetlilerin Düşüşü, Susanne Lunden'in Portresi
Peter Paul Rubens, 1577-1640 yılları arasında yaşamış Barok dönemi sanat çısıdır. Barok sanatın en güçlü temsilcilerinden Hollandalı ressam, İtalya’ya giderek orada saray ressamı olarak çalışmıştır. Sanat yaşamı boyunca insan vücudunun olağan görüntüsünü bir şiirsellikle işleyerek kendisinden sonra gelen
PeterPaul Rubens eserleri. ressamların hayatı. Rubens hayatı. Rubens kimdir. Sanat. ünlü ressamlar. Siyasi nedenlerle Almanya’ya kaçan büyük flaman hukukcu olan Jan Rubens’in oğludur. Rubens, bir alman kasabası olan Westfalene bağlı Siegen’de 1577 yılında doğmuştur. Küçüklüğü yurtdışında geçen Rubens 11
z2g9i. Peter Paul Rubens Kimdir. Peter Paul Rubens yaşamı ve eserleri ile ilgili bilgilerin yer aldığı Paul Rubens Flaman ressamdır. 28 Haziran 1577 Siegen/Westfalen doğumludur. 30 Mayıs 1640 Anvers’de hayata gözlerini yummuştur. 1592’de resim çalışmalarına Anvers’de başladı. Anvers’li ustalarla üç yıl çalıştıktan sonra, 1598’de loncaya alındı. Roma’ya giderek burada Michelangelonun, Caraccilerin, Caravaggio’nun eserlerine hayran kaldı. Venedik’te Tizianonun resmini tanıdı ve örnek annesinin hastalığı yüzünden Anvers’e döndü. 1609’da Arşidük Albert ve eşinin ressamı oldu. 1610’da Anvers’te ev ve atölye olarak kullanmak üzere büyük bir konut yaptırdı. Bu dönemi barok eğilimini yansıttığı gibi kompozisyonlardaki ritm, ışık-gölge karşıtlığını ele verir. 1620’lerin ilk yıllarında Arşidüşes Isabella, Rubense diplomatik görevler verdi. Bu nedenle 1628-1629 arasında sık sık Madrid ve Londra’ya gitti. Çabalarının sonucunda Carlos ve IV. Felipe tarafından şövalye unvanı verildi. 1630′ dan sonra kendini resme vererek 1633’de diplomatik kariyerini sona erdirdi. 1630’da ilk eşinin ölümünden sonra pek çok tablosunun modelliğini yapan Helene Fourmont ile Alegorilere de yer vererek tavan resimleri ve festival sergileri hazırladı. Anvers’te öldüğünde Avrupa’nın en ünlü ressamlarından biriydi. Yaşamının ayrıntıları bıraktığı 250’den fazla mektubundan bilinir. Rubens eserlerinde tarihsel, dinsel, mitolojik ve alegorik konuları işledi. Bunun yanı sıra kır yaşamının ve doğa manzaralarının da pitoresk ve tematik zenginliğine değindi. Sanatının kaynakları arasında klasik sanat ve edebiyat ile Katolik felsefe olduğu kadar hümanizm de tüm yaşamını etkiledi. İnsan figürleri, idealleşmiş, gürbüz ve sağlıklı, harekette zarif ve elastik betimlenir. Rubbens, yaratıcı ustalığıyla İtalyan ve Flaman öğelerini sanatında eserleri Çobanların Tapınması 1608; San Filippo Nero, Fermo, Bakire ve Ermişler 1609; Chiese Nuova, Roma. Haçın Yükselişi 1609-1611; Katedral, Anvers, Amazonların Savaşı 1915; Pinakothek, Münih, Aslan Avı 1621-1625; Louvre Müzesi, Paris, Aşk Bahçesi 1632; Prado, Madrid, I. James 1634; Whitehall Palace, Londra, Het Sieen Manzaraları 1636; Ulusal Galeri, Londra.
Pieter Paul Rubens 1577- 1640 Rönesans boyunca önemli bir resim okulu olduğundan bahsettiğimiz Flaman, daha çok bugün Belçika ve Hollanda’nın bulunduğu coğrafyayı içine alan bir tanımlamadır. Ancak, hemen başında 1609 mütarekesi ile Hollanda bağımsızlığını kazanmış, protestanlığı benimsemiş ve ticaret yoluyla zenginleşen bir geniş halk kesiminin etkin olduğu toplumsal ve siyasi yapılanmaya sahip olmuştur. Buna karşılık, Belçika olarak tanımlanacak olan bölgede, İspanya’nın etkinliği halen belirgindir ve katolik kilisesine bağlılık devam etmektedir. Öte yandan, bugünkü Belçika topraklarında yetişmiş Flaman sanatçıları, Barok sanat açısından son derede önemli isimler olmuşlardır. Rubens ve Van Dyck, barok resmi en geniş anlamıyla temsil eden ressamları arasında değerlendirilmelidirler. Her ikisi de barok sanatın belli bir okulunun temsilcileri olmaktan çok, Avrupa’nın farklı bölgelerinde, saraylar ve kiliseler için çalışmış uluslar arası nitelikte isimlerdir. Bu yüzden, özellikle Rubens’den bahsederken uluslar arası barok sanatçısı tabirini kullanmak çok da yanlış olmasa gerektir. Babası tanınmış bir avukattır ve Antwerp’lidir. Ancak, katoliklikten protestanlığa geçmesi üzerine protestanlara uygulanan baskı nedeniyle 1598’de Flandr’a kaçmış ve Peter Paul Rubens, 1577 yılında bu zorunlu sürgün sırasında bugün Almanya toprakları dahilinde bulunan Westphalia’da doğmuştur. Babası burada Saksonya prensesinin danışmanıdır. 1587’de babasının ölümü üzerine aile Antwerp’e geri dönmüş ve tekrar katolik olmuştur. Rubens’in hayatının ilk yıllarına ait bu bilgiler hem Avrupa’nın bu bölgesinde yaşanan mezhep ayrılıkları, hem de İspanya egemenliğindeki Flaman topraklarında yaşayan insanların yazgıları vatansızlık hakkında ipuçları vermektedir. Rubens, Antwerp’te Roma maniyerist resminin etkisinde çalışan üç ressamın atölyelerinde farklı zamanlarda çalışmıştır Adam Van Noort, Tabius Verhaecht ve Otto Van Veen. 1598’de, 21 yaşındayken Antwerp’teki St. Luke loncasına usta ressam olarak girmiştir. 1600 yılında ustası Otto Van Veen ile birlikte İtalya’ya gitmiştir. Dönemin pekçok kuzey Avrupalı ressamı, geçen iki yüz yılın sanatını incelemek üzere İtalya’ya akın etmektedir. Rubens, önce Venedik’e ulaşmış, burada Tiziano, Veronese ve Tintoretto’nun çalışmalarından etkilenmiştir. Daha sonra Roma’ya gitmiş ve burada Michelangelo ve Raffaello’nun eserleri ile klasik heykelleri inceleme fırsatını bulmuştur. Ayrıca İtalya’nın birçok yerini ziyaret etmiş ve kısa bir süre sonra Mantua dükü Vincenzo Gonzaga’nın sarayına ressam olarak girmiştir. Burada dükün koleksiyonu için rönesans resimlerinden kopyalar yaptığı gibi, kendi çalışmalarını da sürdürmüştür. 1605 yılında dükün özel görevlisi olarak, İspanya kralı III. Phillip’in sarayına yollanmıştır. Bu sırada, erken barok ressamları olan Carracci ve Caravaggio gibi isimlerin çalışmalarını görme fırsatını bulmuştur. İtalya’yı terk ettiğinde artık bir burjuva değil, bir beyefendiydi ve yerel bir sanatçı değil uluslararası tarzda resim yapan şöhretli bir ressamdı. 1608 yılında annesinin ölümü üzerine Antwerp’e geri dönmüştür. Ertesi sene, Avusturya arşidükünün saray ressamı olmuştur. Rubens öylesine yoğun bir sipariş trafiği içerisinde çalışmaktadır ki, sonunda muazzam bir atölye kurmak zorunda kalmıştır. Bir usta olarak başlangıç taslaklarını hazırlamakta ve son düzeltmeleri yapmaktadır, aradaki çalışmaları çırakları yürütmektedir. Rubens sadece çok sayıda sarayın siparişlerine yanıt vermekle kalmamış, aynı zamanda dindar bir kişi olarak karşı- reformcu Flaman kilisesinin taleplerini karşılamıştır. Çok sayıda dinsel konulu resimleri arasında en dikkat çekici olanlardan bir tanesi, Çarmıhın Yükselişi’dir. İsa henüz çarmıha gerilmiştir ve kalabalık bir grup, üzerinde İsa’nın asılı bulunduğu çarmıhı doğrultmaya çalışmaktadır. Olayın böylesine sıcağı sıcağına yaşandığı bir anın aktarılması, barok resme son derece uygundur. Barok resimde olayın doruk anı aktarılmaya çalışılır. Burada da İsa çarmıha gerilmiş, herşey olup bitmiş değildir de, olay o an yaşanmaktadır. Ayrıca ışık- gölge karşıtlıkları dikkat çekicidir. Işık özellikle İsa’nın bedeninde parlamaktadır. Barok resimde ışık- gölge karşıtlıkları yoğunlaşmıştır. Çarmıhı halatlarla çekerek yükselten figürlerin gerilmiş kasları ve harcadıkları gücü yansıtan hareketleri yine barok anlatıma özgüdür. Barok resimde ifadeler de daha yoğundur. Rubens’in Çarmıha Gerilme resminde ise, İsa ve iki yanındaki hırsızların neredeyse tamamıyla yandan verilmesi ve resim yüzeyine 90 derecelik bir açı yapacak şekilde konumlanması ilginçtir. Kralların Secdesi ise, asimetrik kompozisyon düzenlemesi, her biri ayrı bir portre özelliği taşıyan değişik tiplerin ifadeleri ve ışığın resim yüzeyinin belli bölgelerinde parlamasıyla ilginç bir örnektir. Yaygın ünü ve başarıları Rubens’e, Antwerp’te içine geniş bir antika ve resim koleksiyonunu yerleştirdiği büyük İtalyan tarzı bir malikane edinme olanağını sağlamıştır. Bu sırada ilk karısı Isabella Brandt ile evlenmiştir. 1609- 10 yılına tarihlenen Karısı ile Rubens adlı resim, sanatçıyı şık kıyafetler içerisinde seçkin bir aristokrat ve elele tutuştuğu karısına bağlı bir romantik olarak göstermektedir. Resimde özellikle kumaş dokularının ışıkla tanımlanışı dikkat çekicidir. Barok resmin en önemli özelliklerinden birisi, nesnelerin dokularının verilmesine dikkat edilmesidir. Rubens 1622-30 yılları arasında diplomat ve etkili bir elçi olarak bürokratik görevler de üstlenmiştir. 1622 yılında Paris’e gitmiş ve Fransa kraliçesi Maria de Medicis tarafından Luxemburg Sarayı için kraliçenin hayatından sahneleri içeren alegorik resimler yapmakla görevlendirilmiştir. Bunlar arasında Maria Medici’nin Marsilya’ya İnişi sahnesi, hareket ve ifadenin yoğun olduğu, asimetrik kompozisyon düzenlemesinde bir resimdir. Işığın çıplak bedenlerde ve kumaşlarda parlayışı, fırça vuruşlarındaki rahatlık Rubens’in kendine özgü resim anlayışının göstergeleridir. Rubens, 1626 yılında karısının ölümünden duyduğu büyük üzüntüye rağmen üretken bir şekilde çalışmayı sürdürmüştür. 1628 yılında Flaman yöneticiler tarafından bir elçi olarak İspanya’ya gönderilmiştir. Madrid’de İspanya kralı IV. Philip tarafından kendisine bazı siparişler verilmiştir. Kral, aynı zamanda onu Danışma Meclisi’ne sekreter yapmıştır. Rubens, bu dönemde aynı zamanda genç İspanyol ressam Velazquez’le tanışmış ve ona akıl hocalığı yapmıştır. 1629 yılında yine diplomatik bir görevle Londra’ya gitmiştir. İngiltere kralı I. Charles’dan çeşitli resim siparişleri almış ve onun tarafından şövalye ilan edilmiştir. 1630 yılında Helene Fourment ile evlenmiş ve bu tarihten sonra 1640’daki ölümüne değin Antwerp’te kalmıştır. Bu sırada, Avusturya ve İspanya saraylarının siparişlerini gerçekleştirmeyi sürdürdü. Ama daha da önemlisi kişisel ilgisi doğrultusunda resimler yapmış, özellikle Flaman kırsalından günlük hayat sahneleri ve manzaralar ile karısı ve çocuklarının portrelerine yoğunlaşmıştır. Sanatçının Çocukları adlı resim, aristokrat kıyafetleri içerisinde ve adeta bir sanatçı olarak saygın bir toplumsal statüye ulaşmış babalarının kimliğinden güç alan bir rahatlık içerisindeki iki çocuğu gösterir. Helene Fourment adlı resimde ikinci karısının yarı çıplak bir portresiyle karşılaşırız. Üzerindeki kürkün ve çıplak tenin dokularının zıtlığı, vücudun beyazlığı ve kürkün koyuluğu ile pekişmektedir. Ayrıca fırça vuruşlarındaki rahatlık son derece önemlidir. Kır sahneleri arasında en önemlilerinden birisi Kermes adını taşımaktadır. Geniş ufuklu bir kır manzarası içerisinde kalabalık bir grup köylü dans etmektedir. Figürler doğa içerisinde küçük olarak resmedilmişlerdir. Dans etmekte ve kıvrımlı bir şekilde hareket eden bir figür grubu oluşturmaktadırlar. Aynı hareket duygusu, Köylülerin Dansı adlı resminde de yoğun bir şekilde hissedilmektedir. Doğa içerisinde dans eden bir grup köylü, bütün dinamizm ve enerjisiyle hareketli bir grup oluşturmaktadır. Aynı dönemde Rubens, bağımsız doğa görünümleri de yapmıştır. Chateau de Steen Steen Şatosu adlı resim bunlardan birisidir. Geniş, yeşil manzara ve resmin sağ kenarında seçilebilen güneşin aydınlattığı bulutlar resmin ana konusudur. Buna karşılık, resmin sol tarafında küçük figürler ve iyice arkalarda kalmış mimari yapı, bir günlük hayat sahnesinin figüranları ve dekoru olmaktan öteye geçmemektedir. Bu resimlerinde doğanın kesin bir yüceltilmesi ve bütün tazeliği ve enerjisi içerisinde ifade dolu bir sunumu ön plana çıkmıştır. Rubens’in diğer önemli çalışmaları arasında, bazı alegorik ve mitolojik konulu resimler ile av sahneleri vardır. Leuccipos’un Kızlarının Kaçırılışı 1618 adlı resim sadece Rubens’in değil, barok dönemin baş yapıtlarından birisidir. Resmin ön planında büyük olarak tasvir edilmiş bir figür grubu söz konusudur. Bu gruba arkalarındaki biri şahlanmış iki at da dahildir. Rubens’in diğer önemli çalışmaları arasında, bazı alegorik ve mitolojik konulu resimler ile av sahneleri vardır. Leuccipos’un Kızlarının Kaçırılışı 1618 adlı resim sadece Rubens’in değil, barok dönemin baş yapıtlarından birisidir. Resmin ön planında büyük olarak tasvir edilmiş bir figür grubu söz konusudur. Bu gruba arkalarındaki biri şahlanmış iki at da dahildir. İki erkek figürü gerilmiş kasları, enerjik hareketleri ile kendilerine direnen iki genç kızı kaçırmaktadırlar. Kadınların vücutlarında parlayan ışık, ten dokusunu tanımlamaktadır. Özellikle kumaşların ışıklı dokuları son derece etkileyicidir. Yoğun bir hareket, ifade resme hakimdir, ayrıca kıvrımlı, eğik hatlar, diyagonal kompozisyonlar dikkat çekmektedir. Figürler resmin büyük kısmını kaplamasına karşın, olayın içinde cereyan ettiği geniş ufuklu bir manzara dikkat çekmektedir. Amazonların Savaşı, 1615- 16 tarihli Timsah ve Hipopotam Avı gibi resimlerde konuyla bağlantılı olarak hareket ve ifade üst seviyeye çıkmıştır. Amazonların Savaşı’nda asimetrik kompozisyon, figür grubunun kıvrımlı, hatta neredeyse oval hareketi, yoğun ifade ve hareketler dikkat çekmektedir. Son derece canlı ve hareketli bir sahnedir. Buna karşılık, Paris’in Seçimi gibi birkaç kez ele aldığı bir konuda serbest fırça vuruşları, mitolojik konunun bir günlük hayat sahnesi esprisi içerisinde ele alınışı, resmin çeşitli bölümlerine dahil olan natürmortlar dikkat çekmektedir. Paris’in Seçimi resimleri sanatçının kariyerinin son dönemlerindeki yaklaşımın bir örneğidir. Taze, canlı bir doğal görünüme karşı yerleştirilmiş üç çıplak kadın figürü vardır. Gerek tanrıçalar gerekse manzara yaratıcılığın birer Biyografi Konusu Peter Paul Rubens nereli hayatı kimdir.
Peter Paul Rubens, neslinin en etkili Barok ressamlarından biri olmak için yükselen ve aynı zamanda Avrupa'daki kraliyet aileleri için diplomat olarak görev yapan Hollandalı bir sanatçıydı. Rubens etkili bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi ve babası annesi I. yazarken Orange I William William'ın evi için avukat olarak çalıştı. Babasının zamansız ölümünden sonra, Rubens annesiyle Anvers'e taşındı ve burada zamanın bazı Mannerist ressamları altında çırak olmadan önce hümanizm eğitimi aldı. Çok geçmeden, Rubens tanınmış bir ressam oldu ve çalışmaları kıtadaki kraliyet aileleri arasında daha fazla talep edildiğinden Avrupa'ya taşındı. Öte yandan diplomat olarak çalışmış ve katkılarından dolayı İspanyol ve İngiliz kraliyet aileleri tarafından onurlandırılmıştır. Son olarak, ama en önemlisi, Rubens ayrıca Antwerp'te asistanlar çalıştığı ve tomurcuklanan ressamlar öğrettiği bir stüdyo işletti. Bu stüdyoda öğrencilerin dikkat çeken boyalı bir yayılma adı olarak birçok önemli resim Paul Rubens, 28 Haziran 1577'de günümüz Almanya'sında Siegen'de doğdu. Annesi Maria Pypelincks bir yazarken babası Jan Rubens tanınmış bir avukattı. Altı kardeşi doğumundan bir yıl sonra Köln'e yerleşti. Ancak tarihçilere göre, Rubens Katolik olarak büyüdü ve dinin sanatçı olarak hayatı üzerinde güçlü bir etkisi 1587'de öldü ve bundan iki yıl sonra aile Antwerp'e taşındı. Yeni şehirde hümanist bir eğitim aldı ve ayrıca dilleri ve klasikleri henüz 14 yaşındayken, Tobias Verhaeght rehberliğinde sanat eğitimine başladı. Daha sonra, Mannerist ressamlar arasında iki önemli sanatçı olan Adam von Noort ve Otto van Veen yönetiminde çıraklık yaptı. Sonunda, 1598'de Loncası'nda usta yılında İtalya'ya gitti ve Tintoretto ve Titian gibi eserleri incelerken ağırlıklı olarak Venedik ve Roma'da yaşadı. Dük, geleneksel Roma sanatını da inceleyebilmesi için Floransa'ya yaptığı yolculuk için para ödedi. Bu süre zarfında, St adlı sunak parçasını boyadı. Helena, Gerçek Haç ile "Kudüs'te bulunan Santa Croce Roma Kilisesi' bir ziyaret nedeniyle İspanya'da bir yıl geçirdikten sonra Peter Paul Ruben, 1604'te İtalya'ya geri döndü ve dört yıl boyunca ülkede Cenova, Mantua ve Roma'da yaşadı. İtalya'da kaldığı süre boyunca 'Marchesa Brigida Spinola-Doria' gibi eserler ve diğerleri arasında Maria di Antonio Serra Pallavicini'nin portresini yaptı. Rubens ayrıca Vallicella'daki Santa Maria kilisesinin yüksek sunağı üzerinde çalışmakla görevlendirildi ve kariyerinin en önemli eserlerinden birini yıl, annesinin sağlığı nedeniyle 1609'da Antwerp'e taşındı. Aynı yıl Avusturya Arşidük'ü, VIII. Albert ve İspanya'dan Infanta Isabella Clara Eugenia, Rubens'i ressam yaptılar. Stüdyosunu Anvers'te kurdu, burada öğrencilere öğretti ve aynı zamanda bir dizi asistan çalıştı. Dönemin kayda değer eserlerinden bazıları arasında 'Haçın Yükselmesi', 'Haçtan İniş' ve saygınlığını daha da arttıran tanınmış bir yayıncı ile birlikte eserlerinin baskılarını itibaren, Fransa Kraliçesi Annesi Marie de Medici tarafından hayatıyla ilgili resimler yapmak üzere Paris'e çağrıldıktan sonra İspanya'dan Halsburg yöneticileri tarafından diplomatik görevlere emanet edildi. Rubens Marie de Medici Döngüsünü boyadı ve diplomat rolüyle istihbarat toplamaya da katıldı. Ayrıca diplomat rolüyle İngiltere'ye IV. Philip, Rubens'i asalet seviyesine yükselttikten sonra onu daha da diplomatik görevlere emanet etti ve 1628'de Madrid'de kaldığı süre boyunca Titian’ın Düşüşü’ nin bir kopyasını yarattı. Daha sonra Londra, İngiltere'ye gitti ve en dikkate değer eserlerinden birini 'Barış ve Savaş Alegorisi' şeklinde yarattı. O zamana kadar etkili bir sanatçı ve nadir kalitede bir ressam haline Peter Paul Ruben Antwerp'e geri döndü ve zamanının çoğunu Whitehall'daki Banqueting House'un tavanındaki resimler gibi komisyonları tamamlamak için harcadı. Bu on yıl boyunca Rubens, İspanyol kraliyet ailesi tarafından görevlendirilen 'Venüs Ziyafeti', 'Üç Güzeller' ve 'Paris'in Yargısı' gibi eserler başarıları için I. Charles tarafından şövalye işlerPeter Paul Rubens, ressam olarak kariyeri boyunca büyük bir çalışma yaptı. Ancak, özellikle ünlü olduğu kanıtlanan kayıp bir tablodur. Söz konusu resim 'Masumların Katliamı' ve 2002'deki bir açık artırmada şaşırtıcı bir şekilde milyon dolar Yaşam ve MirasRubens 3 Ekim 1609'da Isabella Brant ile evlendi. Karısı Antwerp'te etkili bir aileye aitti ve çiftin üç çocuğu vardı. Isabella evliliklerinden 17 yıl sonra Rubens, ilk karısı Isabella Brant'ın yeğeni olan Helene Fourment ile evlendi. Çiftin beş çocuğu Paul Rubens uzun süre gut hastalığından muzdaripti ve bu da 30 Mayıs 1640'ta ölümüne neden olan ölümcül kalp krizine yol gerçeklerDoğum tarihi 28 Haziran 1577milliyet BelçikalıYaşında Ölüm 62Burç KanserBilinen Diğer Adları Sir Peter Paul RubensDoğum yeri Siegen, Nassau-Dillenburg şimdi Kuzey Ren-Vestfalya, AlmanyaÜnlü Ressam ve Baskı SanatçısıAile Eş / Örn Helene Fourment, Isabella Brant Ölüm tarihi 30 Mayıs 1640 Ölüm Yeri Anvers, İspanyol Hollanda şimdiki Belçika
peter paul rubens eserleri ve açıklamaları